Aydınlık nesillerin ilham kaynağı, geleceğin mimarı olan değerli Kıymetli Öğretmen Arkadaşlarım!

Ulvi olduğu kadar mesuliyetinin de ağır olduğu öğretmenlik mesleğinin bir mensubu olarak, tüm meslektaşlarımın Öğretmenler Gününü en içten ve samimi duygularımla kutluyor,  hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

Dünyanın en kutsal ve kadim mesleklerinden olan öğretmenlik, bilginin üretilmesi, geliştirilmesi ve yarınlara aktarılması sürecinde her zaman çok önemli bir role sahip olmuştur. Dolayısıyla öğretmenlerimiz, dün olduğu gibi bugün de değişimin, gelişimin, yenilenmenin ve daha ileri hedeflere taşınmasında öncü durumundadır.

Tarih boyunca medeniyetlerin mimarları ve geçmişten geleceğe bir köprü olan öğretmenler, insanlığın yeni çağında da yine en önemli rolü üstlenecek; Türkiye'nin geleceğini inşa edecek yeni nesiller, öğretmenlerimizin eseri olacaktır.

Çocuklarımızın "okuyan, anlama ve kavraması gelişmiş, araştıran, düşünen, soran ve sorgulayan, yenilikçi, bilimi ve teknolojiyi yararlı bir şekilde kullanan, milli ve manevi değerlerine bağlı, insan haklarına saygılı, kendine güvenen bireyler" olarak yetişmeleri için çağdaş bilim ve teknolojinin ışığında eğitim vererek; vazifesini yaparken sevgi, emek ve özveriden ödün vermemek; ülkemizin uluslararası alanda söz sahibi olması için gereken tüm gayret göstermek; hiçbir zaman ümitsizliğe düşmeden  fedakarca görev yapmak bu kutsal öğretmenlik mesleğinin omuzlarımıza  yüklediği en büyük sorumluluktur.

Bu bağlamda geçmişte çağlara hükmeden, tarihin akışına yön veren nesilleri yetiştiren öğretmenlerimizin, ses getiren işlerle, çığır açan buluşlara geleceğin dünyasına damga vuran nesiller yetiştireceğinden hiçbir şüphemiz yoktur. Bu ülküyle Medeniyetimizin ve geleceğimizin mimarı öğretmenlerimiz, al bayrağın gölgesinin düştüğü her yerde, geleceğin güçlü ve müreffeh Türkiye'sini inşa ve ihya etmektedir. Başöğretmen Atatürk, "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır." Diyerek İzmir Erkek Okulu ziyaretinde  öğretmenlerimizin önemini bir kez daha vurgulamıştır.

İstanbul fethinin yolunu açacak fikirlerin tohumlarını, Fatih Sultan Mehmet henüz bir talebeyken hocası Akşemsettin ve Molla Gürani ekmişlerdir. Fatih Sultan Mehmet' in kendisine sunulan çiçeği Hocası Akşemsettin' e vermesi;  Yavuz Sultan Selim' in yolculuk sırasında  hocasının atı kaftanına çamur sıçratınca,  vasiyet vererek bu kaftanı ben ölünce tabutumun üzerine örtün demesi, onların hocalarına duydukları saygıya en güzel örnektir. Hz. Ali'nin "Bana bir harf öğretenin kölesi olurum" özdeyişi  öğretmenlik mesleğinin yüceliğini ifade etmesi açısından son derece manidardır. "Dünyada işlenmesi güç üç şey vardır: Elmas, çelik ve insan ruhu." diyen Benjamin Franklin de sözleriyle öğretmenliğin fedakârlık, azim ve gayret gerektiren bir meslek olduğunu ifade eder.

Öğretmenlik mesleğine gönül veren,  mesleğinin sevdalısı öğretmenlerimizin tüm gayreti ve fedakârlığı, yaptıkları işin kutsallığına inandıklarındandır. Bu inançla kalbine dokunacakları her çocuğumuz, onlardan alacakları ilham sayesinde merhametle, adaletle, insan sevgisiyle donatılmış olarak, milletimizin gelecekteki en büyük umudu ve gücü olacaktır.

Bu duygularla, millet mekteplerinin açıldığı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk' e Başöğretmenlik unvanının verildiği bu anlamlı günde bir kez daha tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü gönülden kutluyor; öğretmenlerimizin üstlendiği kutsal görevin  farkında olan şer odaklarınca katledilmiş Şehit Öğretmenlerimiz başta olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.