Vatanı ve kutsalları uğruna can vermeyi yaşamaktan üstün tutan aziz milletimizin tarihi, bu yolda canlarını ortaya koyan şehit ve gazilerimizin destanlarıyla doludur. "Ölürsek şehit, kalırsak gazi" diyerek çıkılan savaş meydanları, kahraman Mehmetçiğimizin nice zafer ve mücadeleleriyle anılmaktadır. 

Şehitlik ve gazilik, milletimiz için şereflerin en büyüğü ve en yücesidir. Kurtuluş Savaşı'nın da zaferle neticelenmesinde bu fedakârlık, bu azim ve bu inanç vardır. Her geçen gün daha da güçlenen, milletçe geleceğe güvenle ve umutla bakmamızı sağlayan Türkiye Cumhuriyeti de aynı ruh ve şuurla kazanılan o büyük zaferin sağlam temelleri üstünde yükselmiştir. 

Gaziler Günü vesilesiyle, bir kez daha ecdadımızın mirası olan vatanımıza sahip çıkmanın, birlik ve beraberliğimize yönelen tehditlere karşı dik ve kararlı durmanın, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için çalışmanın, Aziz Şehitlerimize ve Kahraman Gazilerimize karşı en büyük sorumluluğumuz olduğunun bilincindeyiz. Bu kutsal emanete kararlılıkla sahip çıkarak, kahraman Gazilerimize ve Aziz Şehitlerimize layık olmak ve tüm gücümüzle ülkemizi muasır medeniyetlerin üzerine, kutlu bir  geleceğe taşımak için el birliğiyle çalışmak mecburiyetindeyiz.

Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e İstiklal mücadelesindeki önderliğinden dolayı "Mareşal" rütbesi ile "Gazi" ünvanı verilişinin yıl dönümünü ve Gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Günü'nü en içten duygularımla kutluyor, Aziz Şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş Gazilerimizi rahmetle anıyor, hayatta olan Gazilerimize sağlık ve huzur diliyor, en derin saygılarımı sunuyorum.